Bu karar önemli bir karar. Her
şeyden önce Turgut Özal gibi Türkiye’nin önünü açmış, Türkiye’ye çığır açmış,
çağ atlatmış bir liderin adına bir üniversite olmaması ve ondan daha sönük
kalan liderlerin adına büyük büyük üniversitelerin olması bu konunun önemini
kat kat arttırıyor. Bunun yanı sıra, ikinci olarak önemli bir gerekçe de
Malatya klasmanındaki bir şehrin ikinci ve hatta üçüncü üniversiteyi hak ettiği
gerçeğidir.
Bu üniversite kuruluşu haberi
gelince, yer yer itirazlar söz konusu olduğunu gözlemledim. Bu itirazların
haklılık payı olanlarını bir tarafa bırakacak olursak, haksız olanlarına cevap
vermenin gerekli olduğunu düşünmekteyim.
Her şeyden önce İnönü
Üniversitesi’nin bölünmesinden şikayet edenler mevcut. İnönü Üniversitesi’nden
değil de hangi üniversiteden fakülte, bina ve yerleşke alınacak? Fırat’tan mı?
Adıyaman’dan mı? Dicle’den mi?
Ayrıca, bugün büyümüş ve gelişmiş
hangi üniversite bu şekilde kurulmamıştır? İnönü’nün kendisinin de bazı
bölümleri üniversite varken, Çukurova’ya bağlıydı. Her kurum emekleme aşamasını
yaşayarak yürüyüp büyüyecektir. En güçlü kuruluşlar da bunu yaşamıştır. Söz
gelimi bugün ciddi üniversitelerden olan Osmangazi Üniversitesi de Anadolu
Üniversitesi’nden bu şekilde ayrılmıştır.
Basına yansıyan bölünme şekli İnönü
Üniversitesine hiç sıkıntı yaratmayacak ve kısmen atıl vaziyetteki fakülteleri
ve bir de yer durumundan dolayı bazı meslek yüksek okullarını kapsamaktadır. Bu
verilen fakülte ve bölümler İnönü Üniversitesi için çok büyük öneme sahip
birimler değildir. Ne kadro açısından ne de teşkilatlar açısından İnönü
Üniversitesi’nin bünyesine etkide bulunacak düzeyde bir sonucun ortaya çıkacağı
söylenebilir.
Yeni açılacak fakülteler stratejik
anlamda seçilecek olursa, iş başına getirilecek yöneticiler dinamik, açılımcı
ve aksiyoner olursa, çok kısa bir zamanda gelişme potansiyeli yakalayacak olan
Turgut Özal Üniversitesi ismine uygun bir üniversite olur diye düşünüyorum.
Özellikle kayırmacı, liyakata önem vermeyen bir örgütlenme anlayışı ile hareket
edilmezse, kısa sürede gelişecektir.
Battalgazi Tacan Yerleşkesine ilk
planda kurulması da önemlidir. İlk planda arsa, bina ve araç, gereç ihtiyacı
olmadan çalışmaya başlamak, yeni bir üniversite için, çok önemli bir artıdır.
Ayrıca, bu yerleşke zaten İnönü Üniversitesi’nden kopuk olan ve fazla ilgisi
bulunmayan fiziksel mesafe olgusundan dolayı da problemsiz olacak olan bir
mekândır. Bana göre, bu alanda genişleme yapılıp da başka yerlere taşınılmadan
üniversitenin geliştirilmeye çalışılması anlamlı olacaktır. Özellikle, Yeni
Çevre Yolu ile kapalı kalma, yol üstü olmama gibi özellikleri de ortadan
kalkacak olan bu alanın civarında kamulaştırmalar ve askeri arazilerin dahil
edilmesiyle birlikte, yeni yer arayışlarına gerek kalmayacaktır.
İki üniversitenin de yerinin
Battalgazi İlçesinde kalması belki bir sıkıntı gibi görünse de, Eskimalatya
civarının gelişimi açısından da bu yeni üniversite katkı sağlayacak durumda
olacaktır.
Turgut Özal herkesten önce
Malatyalılar için önemli bir değerdir. Adına Malatyalılar ne kadar fazla sahip
çıksa o kadar doğru iş yapmış olacaklardır. Bu üniversite güçlendirilip de
Özal’ın büyüklüğüne göre yönetilirse, başarı kaçınılmaz olacaktır.
Özal’a sahip çıkma bununla da
sınırlı kalmamalıdır. Adına yakışır bir uluslararası havalimanı da
yapılmalıdır. Çünkü eski cumhurbaşkanlarının adı havalimanlarında yaşatılıyor
ama bu konuda da Özal’ın ismi bir yerde yok. Yapılacak olan yeni ve büyük terminal
binası yapımından sonra havalimanının da adının Turgut Özal olması gerekir.
Hatta hatta merkez ilçelerden birinin adının Turgut Özal diye belirlenip bu
üniversitenin olduğu yeri oraya doğru taşıma fikri de önemli bir adım
olacaktır. Çevre Yolu’nun altının komple ayrılıp Turgut Özal ilçesi diye
organize edilmesi, bölgenin de yeniden organizasyonunu temin edecektir. Turgut
Özal ismi Malatya’da Adana’daki kadar bile hissedilmemektedir. Bunun daha fazla
hissedilmesi anlamlı olacaktır. Organize Sanayiye de adı verilmelidir. Çünkü,
O, Organize Sanayinin başmimarı Turgut Özal’dır. Topladığı işadamlarına,
ağırlığını koymamış olsaydı, bugünkü Organize Sanayi bulunmayacaktı.
Turgut Özal Üniversitesi başta ben
olmak üzere, bütün Malatyalıların hayaliydi. Bu hayalin gerçek olmasının tadını
çıkarmaya bakalım ve oluşturulacak mütevelli heyetiyle, ülkemizin gelişmesi ve
ilerlemesinde çok önemli bir yere sahip olmuş bu Devlet Adamı’nın büyüklüğüne
göre gelişmesini sağlamış bir üniversite olması bütün Malatyalıların boynunun
borcudur.
Sonuç
olarak bu güzel rüyanın gerçekleşmesini sağlayan başta Cumhurbaşkanımız olmak
üzere, bakanımız ve emeği geçen bütün insanlara teşekkür etmek gerekiyor.
Hamaset nutuklarıyla yapılacak olan işleri gölgelemek yerine, bu yeni adımı
güçlendirecek çalışmalar içerisinde bulunmak en doğru anlayış olacaktır.